ÇOCUĞU İŞSİZ OLANLAR BU YAZIMI OKUMALIDIR
TÜİK,her ay işsizlik verilerini açıklıyor.
Geniş tanımlı işsizlik,
Genç işsizler gibi başlıklar altında yapılıyor açıklama.
18-28 yaş arasında işsiz olanlar GENÇ İŞSİZLER
kategorisine giriyor.
En yüksek oran zaten bu kategoride yer alıyor.
Bu kategoride yer alanları iki bölümde incelemek
gerekiyor.
Birinci kategoride;MESLEĞİ İLE İLGİLİ İŞ ARAYANLAR,
İkinci kategoride;NE İŞ OLSA YAPARIM diyenler olarak.
Üniversitenin bir fakültesinden diplomasını almış genç,
eğer eğitimini aldığı mesleği ile ilgili bir işte çalışırsa
mutlaka daha anlamlı ve verimli olur.
Mesleği dışında bir işte çalışırsa; toplumsal yapıya
verimliliği istenilen ölçüde olmaz.
Örneğin,makina mühendisi eğitimi almış genç,bir zincir
markette kasiyerlik yapıyorsa aldığı eğitimin boşa
olduğu sonucu çıkar.
.......................
Türkiye'de gençlerin işsizliğinin boyutları her geçen
gün artıyor.
Lise sonrası 4 yıl süren üniversite yılları sonrası
eğitimini aldığı mesleğinde bir işe giremediği için evde
oturan gençlerimizin sayısı her yıl artıyor.
.....................
1980'li yıllarda bu tür gençlerin babası çocuğu için
"KALDIRIM MÜHENDİSİ" tanımlamasını yapıyordu.
Anne ve babaya; "Sizin çocuk ne iş yapıyor?" diye
sorulduğunda "KALDIRIM MÜHENDİSİ" yanıtını
veriyordu.
....................
Mersin Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümünde
üç yıl birlikte eğitim aldığımız bir arkadaşımın yaşadığı
durumu yazıyorum buraya.
......................
Tek çocuğu var.
Bilgisayar program yazılımı ile ilgili bir fakülteyi bitirmiş.
Mezuniyet sonrası işe giremediği için evde oturmaya
başlamış.
....................
Babasının siyasi çevresinde çocuğunun bir işe girmesi
için arayışları sonuç vermeyince şöyle bir formül
bulmuş.
......................
Çocuğunu tanıdığı bir arkadaşının iş yerine yerleştirilmiş
ama işyeri sahibi "Ben ücret veremem,zaten işim iyi değil"
dediği için arkadaşım işyeri sahibine "Ben sana her ay
asgari ücret kadar parayı nakit vereyim,sen de kendin
vermiş gibi benim oğluma verirsin" diye öneride bulunmuş.
..................
İşyeri sahibi "SİGORTA PRİMİNİ DE ÖDEYEMEM"
şeklinde konuşunca arkadaşım "Her ay SGK Primini de
öderim,yeter ki oğlum evde oturmasın,psikolojisi
bozulacak.Çalışmaya başlayınca mutlu olur" yanıtını
vermiş.
...................
2024 yılı asgari ücreti olan 17 bin ve SGK primi olan 7 bin
lirayı her ay işletme sahibine ödediğini anlattı.
...................
Şimdi yine bu koşullarda mı çalışıyor,diye sorduğumda
ise; "Ben emekli olduktan sonra bir işte çalışıyordum,
işten çıkardılar bu nedenle yalnızca emekli aylığım
kaldı.Emekli aylığımı da oğluma vermiş olsam bile
9 bin liraya yakın SGK primi ve 22 bin lira asgari ücreti
ödeyemeyeceğim için işten çıkardım" şeklinde
açıklama yaptı.
..................
Bir babanın, çocuğunun ruh sağlığının İŞSİZLİĞİ
nedeniyle bozulmaması için katlandığı durumu ibret
olur belki diye buraya yazdım.